Malumunuz 2 gündür kara kış tüm gücüyle kapımızı çaldı. Aslında 2017'ye ülke olarak gayet karanlık başladık. Büyük şehirleri vuran kar fırtınası da tam üzerine geldi. Bu sefer her türlü iletişim aracıyla haberdar edildik ama sonuç çok da farklı değil sanki. Haberler ne kadar doğru bilmiyorum ama benim yaşadığım çevre için konuşursam kara kışa teslim olduk diyebilirim. Bilenler bilir çok kar yağmaz İstanbul'a ama yerde kar 2 cm yi geçtiği vakit tam bir perişanlık durumu başlar. Geçtiğimiz kar yağışlarından hiçbir ders çıkartılmamış gibi kar yağarsa hep aynı sahneleri de görürüz. Tabiki bir metropolde kar ile savaş çok kolay değildir ama kendini geliştiren ve yatırım yapan bir belediye görmek her vatandaşın isteğidir.
Aslında karla mücadele için bu konuda daha çok uğraşan şehirlerin yetkililerinden destek alınabilir. Burada asıl beni düşündüren konu aslında denetimsizlik. Kar başlamadan 3-4 gün öncesinden alarm zilleri çalmaya başladı. Kar lastiği ile ilgili özellikle umuma hizmet veren araçlara denetim yapıldı mı? Zincirleri olup olmadığı kontrol edildi mi? veya araç muayeneleri ile ilgili bir inceleme başlatıldı mı? Denetimi bir kenara bırakın toplu taşıma adına umuma hizmet eden kaç aracın şoförü veya araç sahibi bilinçli kar sırasında araç sürmekle ilgili. Kar lastiğini bırakın stop lambası yanmayan minibüsler hala trafikte. Trafik polislerinin ise pek umurlarında değil durum. Çünkü onlar alkollü sürücü ve yanlış park edilmiş araç peşinde olduklarından durumun ciddiyetinde de uzaklar. Stop lambası mı yanmıyormuş, kamyonun lastik arkası tozluğu varmıymış yokmuymuş çok da ''tın'' der gibiler adeta.
Bilinçsiz sürücülere ilave denetimsizlik ve bunun üzerine de yeterli yatırım gelmeyince devletten işte böyle bir sonuç çıkar bizim karla imtihanımızdan...Otur, sıfır...
Süper.
YanıtlaSil